Dolar Neden Artıyor? Dolar Kuru Neden Yükseliyor?

Dolar Neden Artıyor? Dolar Kuru Neden Yükseliyor? Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın yerine Şahap Kavcıoğlu’nun getirilmesinin ardından dolar/TL için ilk fiyatlamalar geldi. Dolar/TL kotasyonu yüzde 15 yükselişle 8,39 seviyesinde işlem gördü.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda başkan değişikliği sonrasında Dolar/TL ‘de yükseliş kaydedildi.

Asya piyasalarındaki hareketlilikle Dolar/TL kotasyonu yüzde 15 yükselişle 21 Mart 21.30 sıralarında 8,35 seviyesinin üzerini gördü. Bloomberg’de yer alan son verilere göre ise dolar 8,39 seviyesine kadar yükseldi.

Dolar/TL kuru geçen haftayı 7,21 seviyesinde kapatmıştı.

Eski Başekonomist Hakan Kara: Çok Üzgünüm

Merkez Bankası eski Başekonomisti Hakan Kara, sosyal medyadan Asya piyasalarının açılmasıyla 8,39 seviyelerine kadar çıkan dolarla ilgili yorumda bulundu.
Merkez Bankası eski Başekonomisti Hakan Kara Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda şunları ifade etti:

“Neden sessiz kaldığım soruluyor. İnanın içimden bir şey söylemek gelmiyor. Bütün kariyerimi verdiğim kurumum ve çalışma arkadaşlarım adına üzgünüm. Ülkem için çok ama çok üzgünüm.”

Naci Ağbal Görevden Alındı

2020 yılı Kasım ayında Merkez Bankası Başkanlığı görevine atanan Naci Ağbal, 19 Mart’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden alındı. Ağbal’ın yerine Prof.Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı. Cumartesi günü Resmi Gazete’de yayımlanan karar, TCMB’nin politika faizini beklentilerin üzerinde artışla yüzde 19’a çıkarmasından iki gün sonra geldi.

Naci Ağbal, 8 Kasım 2020’de Murat Uysal’ın yerine göreve getirilmişti. Ağbal göreve gelmesinin ardından geçtiğimiz yıl kasım ve aralık aylarında 675 baz puan faiz artırmıştı. Yeni yılda ocak ve şubat aylarında faiz artırımına gitmeyen Ağbal yönetimindeki Merkez Bankası geçtiğimiz perşembe günü 200 baz puanlık bir faiz artırımı kararı daha almıştı. Ağbal görev süresi 133 gün sürdü. Toplam artış tutarı 133 günde 8.75 puan oldu.

Hafta başında piyasaların nasıl açılacağı merak edilirken TCMB’nin yeni Başkanı Kavcıoğlu banka genel müdürlerinin nabzını tuttu. Kavcıoğlu, TBB yönetimindeki banka genel müdürleriyle çok verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Paydaşlarımıza verdikleri destekler için teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Yeni Başkan’ın İlk Mesajları

TCMB Başkanı Kavcıoğlu’nun açıklaması şöyle:

– Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Kanun’la belirlenmiş görev ve yetkiler çerçevesinde enflasyonda kalıcı düşüşü sağlama temel hedefi doğrultusunda para politikası araçlarını etkin bir şekilde kullanmaya devam edecektir.

– Enflasyondaki gerileme, ülke risk primlerindeki düşüş ve finansman maliyetlerindeki kalıcı iyileşme yoluyla makroekonomik istikrarı olumlu etkilerken, yatırım, üretim, ihracat ve istihdamı arttırıcı sürdürülebilir büyüme için de gerekli koşulların oluşmasına katkı sağlayacaktır.

Bu bağlamda Para Politikası Kurulu toplantıları, daha önce kamuoyuna ilan edilen takvime uygun şekilde yapılacak olup uygulanacak politikalarda şeffaflık ve öngörülebilirlik ilkeleri doğrultusunda tüm paydaşlar ile iletişim kanalları etkin bir şekilde kullanılacaktır.

Günün İlk Ekonomi Haberleri

Fed Başkanı Jerome Powell’dan beklediği mesajları alamayan piyasalarda sert satışlar yaşanırken, Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda’nın getiri eğrisine yönelik mesajları risk algısını pozitif yönde etkiledi

Powell: Hedeflerimize ulaşmanın halen çok uzağındayız

Parasal gevşemede değişiklik için hedeflere doğru gerçek bir ilerlemenin gerektiğini belirten Jerome Powell, “Hedeflerimize ulaşma sözümüze güçlü şekilde bağlıyız. İstihdamda artış beklemek için güçlü gerekçeler var ancak 2021’de tam istihdama ulaşılması pek mümkün değil” şeklinde konuştu.

Ekonomi toparlandıkça enflasyonun yükselmesini bekliyorum diyen Powell, “Fed, enflasyon hedefine ulaşmak için araçlarını kullanacak. Enflasyonda geçici bir artş görülmesi halinde sabırlı olacağız. Faiz artışı rehberliğimiz son derece açık ve oraya ulaşmak biraz zaman alacak. Para politikasında sıkılaşmaya gitmeden önce ele alınması gereken birçok konu var” dedi.

ABD’nin 10 yıllık tahvil faizleri Jerome Powell’ın konuşmasının ardından yeniden yükseliş eğilimine geçerek yüzde 1,53 seviyesine yükseldi. S&P 500 Endeksi ise yüzde 1,6 düşüşle 2021 yılı kazançlarını sildi.

Powell’ın “güvercin” olarak nitelendirilen açıklamaları ve tahvil faizlerinde yükselişe karşın bir aksiyon sinyali vermemesinin ardından ABD’nin 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 1,58 seviyelerine kadar çıktı. Dolar endeksi ise 91,7 ile son üç ayın en yüksek seviyesini gördü.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının etkilerine yönelik 1,9 trilyon dolarlık ekonomik destek paketinin Senato’da görüşülmeye başlanmasına karşın Powell’ın açıklamaları ile düşüşünü hızlandıran New York borsasında, Dow Jones endeksi yüzde 1,11, S&P 500 endeksi yüzde 1,34 ve Nasdaq endeksi yüzde 2,11 değer kaybetti.

Dolar Neden Artıyor?

Dolar/TL’de küresel piyasaları etkisi altına alan tahvil faizlerindeki yükselişle ivme yukarı dönerken, Türk Lirası gelişen ülke para birimlerinden negatif ayrıştı
Küresel piyasalarda artan tahvil faizleri risk iştahını kaçırırken gelişen para birimleri de dolar karşısında gerileme kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyunda tartışma konusu olan Döviz rezervleriyle ilgili olarak “Rezervler kurdaki dalgalanmayı önlemek için kullanıldı” diye konuştu.

Grup toplantısında konuşan Erdoğan, konuyla ilgili olarak “Bir süredir maruz kaldığımız ekonomik tuzaklarla mücadele ederken salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu’nun sürekli sorup durduğu dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadelede kullanılmıştır” dedi.

Erdoğan, “Enflasyonu düşürme, kur istikrarını sağlama, faizleri aşağıya çekme konusundaki kararlılığımızı, attığımız her adımda gösteriyoruz.” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, likiditeyi daha fazla sıkılaştıracak adımlar attı.TCMB, Resmi Gazete’de yayımlanan kararında, TL zorunlu karşılık oranlarının her vadede 200 baz puan artırıldığı belirtildi.

Ekonomistlere göre, piyasalara 600 milyar TL veren TCMB, para politikasında sıkılığın dozunu artırmak için piyasadan biraz daha TL çekmek istemiş olabilir.

TCMB’nin kararı piyasaları ikiye bölmüştü

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın zorunlu karşılıklarda her vadede 200 baz puan artışa gitmesi piyasaları ikiye böldü. Goldman Sachs ve MUFG gibi kurumlar, bu adımın merkez bankasının normal bir faiz artışı ile sıkılaştırmaya gidemediği için atıldığı şeklinde yorumlanabileceğini belirtirken diğer görüşler ise bu kararın TCMB’nin yaptığı faiz artışının etkisini güçlendirmek amacıyla alındığını düşünüyor.

MUFG Gelişen Piyasalar Araştırma Müdürü Ehsan Khoman, “Aktarım mekanizmasını daha verimli bir hale getirmek için alınan zorunlu karşılık kararı daha sıkı bir para politikası için destekleyici.” dedi.

Alınan kararın piyasalar tarafından, TCMB’nin politika faizi aracılığıyla sıkılaştırma yapamadığı ve bundan dolayı rezervler aracılığıyla bir sıkılaşma yaptığı şeklinde algılanabileceğini de belirten Khoman, “Türk Lirası’nda çarşamba günü yaşanan düşüş bunun bir göstergesi.” dedi.

Aralarında Murat Ünür’ün de yer aldığı Goldman Sachs International analistleriyse paylaştıkları bir notta, bazı piyasa katılımcılarının bu adımı merkez bankasının normal bir faiz artışı ile sıkılaştırmaya gidemediği için attığı şeklinde yorumlayabileceğini belirttiler.

Piyasalar makro verilere odaklandı

Piyasalar küresel cephede tahvil getirileri, enflasyon beklentileri ve emtia fiyatlamalarını takip ederken yurt içi tarafta ise haftaya açıklanacak makro verilere odaklandı.

Haftaya Türkiye’de büyüme ve enflasyon verileri açıklanacak.

Türkiye’de ekonomistler salgının ekonomi üzerinde olumsuz etkilerinin ağır bir şekilde hissedildiği ve birçok ülkede daralmanın kaydedildiği 2020’de Türkiye’nin yüzde 2’nin üzerinde büyüme kaydedeceğini öngördü.

Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin hazırladığı ve 21 kurumun katıldığı ankette 2020 yılı için medyan tahmin yüzde 2,3 olarak kaydedildi. Ankette en yüksek tahmin yüzde 2,5 olurken en düşük beklenti ise yüzde 1,3 olarak açıklandı.

Ekonomistler yılın son çeyreğinde ise büyümenin önceki çeyreklere kıyasla hızlanacağına işaret etti. Anket sonuçlarına göre ekonomistlerin yılın son çeyreğine ilişkin medyan beklentisi yüzde 7,3 oldu. Bu veriyle ilgili en yüksek tahmin yüzde 8,3; en düşük tahmin ise yüzde 3,5 oldu.

2021’e ilişkin beklentilerini paylaşan 19 kurumun medyan tahmini ise bu yıl büyümenin yüzde 4,5 olacağı yönünde oldu.

Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin gerçekleştirdiği enflasyon anketine göre ise Şubat ayında enflasyon yıllık yüzde 15.50’ye yükselecek.

Ekonomistler Şubat ayında yıllık enflasyondaki yükselişin devam etmesini bekliyor. Bloomberg HT anketine katılan 17 ekonomistin medyan tahmini tüketici fiyat endeksinin aylık yüzde 0.8, yıllık yüzde 15.50 artması yönünde.

Küresel Piyasalarda Neler Oluyor?

Küresel piyasalarda bir zamandır etkisini hissettiren tahvil getirileri, Perşembe günü hisse senedi piyasalarında sert hareketlere neden oldu.

Özellikle teknoloji hisselerindeki düşüş ABD endekslerinde hızlı geri çekilmeleri beraberinde getirirken, risk iştahının bozulması gelişmekte olan ülke para birimlerinde de olumsuz fiyatlamalar yarattı.

Mahfi Eğilmez’in Dolar Yorumu

Dolar kuru son iki günde niçin yükseldi?
Kur yükselişinin (ya da TL’nin dış değer kaybının) dış ve iç nedenleri vardır. Şu sıralarda Dolar genel olarak değer kaybettiği halde bizde Dolar kuru yükseldiğine göre göre bu seferki kur yükselişinde genel dış etkenlerin rolü yok demektir. Buna karşılık Türkiye’ye özel dış etkenlerin etkisi var. Örneğin piyasalarda, Biden yönetiminin Türkiye’ye yönelik tavrı henüz tam olarak netleşmemiş olsa da pek dostça olmayacakmış gibi bir hava var.

Kurun son iki gündeki yükselişinde asıl olarak iç nedenler ve orada da devletin en üst kademesinden gelen açıklamalar etkili görünüyor. Kanal İstanbul yatırımında ısrar edilmesi, rezervler konusunda gerçeklerin görmezden gelinmesi gibi açıklamalar riskleri artırmaya devam ediyor. Riskler artmaya başladığında da kur yükseliyor. Kaynak: Mahfi Eğilmez